Translate

18 Ocak 2014 Cumartesi

18/01/2014 00.58 Bursa

Kulağımda Yasmin Levy, kucağımda Amin Maalouf, uykum çok ama uyuyasım yok.
4 saat sonra ailemleyim. Blogger uygulamam olmadığı için kendime mailleyeceğim bu postu. İçimden sadece yazmak geliyor. 
Arka çaprazımda bir çift var, müzikten konuştular biraz ve sonra kadın adama dönüp dedi ki: Ahmet Kaya mı dinliyorsun? Teröristsin sen.
Güldüm.(içimden)
Önümdeki film izliyor. Başrolde Jennifer Lopez var. Camdan bana yansıyan bu.
Ve Yasmin son sözü söyledi "Perdono". Replay e aldığım için baştan başladı şarkı.
Orta Doğu'yu düşünüyorum. İnsanını, kültürlerini, dillerini, ezilenleri, ezenleri, doğusunu, batısını.
Sesiniz neden bu kadar yanık sizin? Ama neden sesiniz bu kadar kısık çıkar? Ayaklarınız üşürken çıplaklıktan siz nasıl bu kadar içten gülümsüyorsunuz fotoğraflarda? Ya da kış kapatmışken yollarınızı açlık mutluluğunuza engel değil mi? Peki ya korkutmadı mı sizi yazılıp çizilenler, yalan yanlış? Korkutamaz ki 3 kişi bir sırada 3 nesil aynı sınıfta, hayatta kalmayı öğrenirken birarada. Güneye indikçe ayrışan dilleriniz varken Yiddişçe ve Ladino gibi nasıl bu kadar birsiniz uzakta da olsanız? Konuştuğun dili irdelediler mi hiç, suratına küçümseyerek baktılar mı? Merak ediyorum sadece. "Fotoğraflar, romanlar, öyküler, şiirler ya da şarkılar yetmiyor bazen.'' Doğu Hikayeleri" nden bahsettiler mi size ya da "Hakkari'de Bir Mevsim"? Size sizi anlatır, en az Amin Maalouf kadar, coğrafyanızı da.
Sağ çaprazımdaki huysuz biraz. 5 dakikada 1 bir şeyler isteyip duruyor hostesten.
Yani diyorum ki "Yok edin insanın insana kulluğunu."

http://www.youtube.com/watch?v=EbAQsYOlkas